Das Passiv (Edilgen Yapılar) – Almanca Gramer Notları 7

Öznesi belli olmayan cümlelerde tercih edilir. Getiriliyor, götürülüyor, yapılıyor, yaptırıldı şeklinde…

Edilgen yapılarda kurulacak cümlelerin yapısı aşağıdaki şekildedir.

ZamanCümle yapısı
PräsensWerden + V3
PräteritumWurden + V3
PerfektSein + V3 + worden
PlusquamperfektWar + V3 + worden
Futur 1Werden + V3 + werden
Cümle yapısı

Präsens

Ich werde
Du wirst
Er/Sie/Es wird
Wir werden
Ihr werdet
Sie/sie Werden

Der Chef montiert die Teile (Aktiv)
Die Teile werden (von dem Chef) montiert. (Passiv)

Die Mutter räumt das zimmer auf. (Aktiv)
Das zimmer wird (von der Mutter) aufgeräumt. (Passiv)

Der Mann kauft das Haus.
Das Haus wird (von Mann) gekauft.

Ich koche das Essen.
Das Essen wird (von mir) gekocht.

Die Reifen werden geprüft. (Tekerlekler test ediliyor)
Die Bremsen werden getestet. (Frenler test edeiliyor)
Das Passiv wird von mir beigebracht. (Pasif benim tarafımdan öğretiliyor)

Präteritum

Ich wurde
Du wurdest
Er/sie wurde
Wir wurden
Ihr wurdet
Sie/sie wurden

Der Chef bestellte die Teile. (Şef parçaları sipariş verdi) (Aktif)
Die Teile wurden (vom Chef) bestellt (Parçalar (şef tarafından) sipariş verildi) (pasif)

Das Problem wurde gelöst. (Sorun çözüldü)

Die Mutter machte ein Foto. (Anne bir resim yapıyor)
Das Foto wurde (von der Mutter) gemacht. (Resim anne tarafından yapıldı)

Das Essen wurde von uns gekocht. (Yemek bizim tarafımızdan pişirildi)
Die Reifen wurden von dem Mechaniker repariert. (Tekerlekler mekaniker tarafında tamir edildi)

Futur 1

Der Lehrer erzählt das Thema (Öğretmen konuyu anlatıyor) (Aktiv)
Der Lehrer wird das Thema erzählen (Aktiv)
Das Thema wird erzählt werden (Konu anlatılacak) (Passiv)

Ich werde das Buch bestellen (Kitabı sipariş edeceğim)
Das Buch wird von mir bestellt werden (Kitap benim tarafımdan sipariş edilecek)

Wann werden die Teile bestellt werden? (Parçalar ne zaman sipariş edilecek) (Passiv)

Perfekt

Ich bin
du bist
Er/Sie/Es ist
Wir sind
Ihr sind
Sie/sie sind

Der Mann haf das Heft genommen (Adam defteri aldı)
Das Heft ist genommen worden (Defter alındı)

Die probleme sind gelöst worden. (Problemler çözüldü)

Plusquamperfekt

Ich war
Du warst
We/sie/Es war
Ihr wart
Sie/sie war

Nachdem der Chef das Teil bestellt hatte, hat er es bekommen. (Aktiv)
Nachdem das Teil bestellt worden war, … (Passiv)

Mein Vater hatte das Haus gebaut.(Bababm evi inşa etmişti)
Das Haus war von meinem Vater gebaut worden (Ev babam tarafından inşa edilmişti)

Ich hatte das Zimmer geputzt. (Ben odayı temizlemiştim)
Das Zimmer war von mir geputzt worden.

Tüm Zamanlarda Örnekler

Der Postbeamte bringt die Briefe. (Postacı mektupları getiriyor)
Präsens: Die Briefe werden (vom Postbeamte) gebracht. (Mektuplar postacı tarafından getiriliyor)
Präteritum: Die Briefe wurden (vom Postbeamte) gebracht. (Mektuplar postacı tarafından getirildi)
Futur 1: Die Briefe werden (vom Postbeamte) gebracht werden. (Mektuplar postacı tarafından getirilecek)
Perfekt: Die Briefe sind (vom Postbeamte) gebracht worden. (Mektuplar postacı tarafından getirildi)
Plusquamperfekt: Die Briefe waren (vom Postbeamte) gebracht worden. (Mektuplar postacı tarafından getirilmişti)

Wann wird das Teil montiert? (Parça ne zaman monte ediliyor)
Wann wurde das Teil montiert? (Parça ne zaman monte edildi)
Wann wird das Teil montiert werden? (Parça ne zaman monte edilecek)
Wann ist das Teil montiert werden? (Parça ne zaman monte edildi)
Wann war das Teil montiert worden? (Parça ne zaman monte edilmişti)

Bağlaçlar (Konjunktionen) – Almanca Gramer Notları 6

Bağlaçlar cümleleri bağlayan yapılardır. Almanca çok kurallı bir dil olduğu için her şeyi kuralına göre verir.

Özne + Yüklem Bağlacı

und: ve
aber: ama – fakat
sondern: değil de
oder: yada

Ich und meine Mutter putzen die Wohnung (ben ve annem daireyi birlikte temizliyoruz)

Wie heisst du?
Ich bin der Emrah und du? (“ya sen” anlamında kullanılmıştır)

+ Was machen Sie? (ne yapıyorsunuz)
– Ich rauche (sigara içiyorum)
+ Rouchen ist verboten (sigara içmek yasak)
– Warum denn(ki anlamı verir)? (neden ki)
+ Denn(çünkü) rauchen ist verboten (çünkü sigara içmek yasak)

Ich komme am Sonntag nich, denn ich muss arbeiten. (Ben pazar günü gelmiyorum, çünkü çalışmak zorundayım)

Ich habe kein Geld aber ich will ins Kino gehen. (Param yok ama sinemaya gitmek istiyorum)

Ich möchte die Rechnung bezahlen, aber leider habe ich tein Geld. (Ben hesabı ödemek istiyorum ama malesef param yok)

+ Ist das ein Hund?
– Nein, das ist kein Hund, sonder eine Katze. (bu bir köpek değil, bir kedi)

+ Möchtest du Kaffee oder Tee trinken? (kahve mi içmek istersin yoksa çay mı?)
– Eine Tasse Tee bitte (bir çay lütfen)

Yüklem (fiil) + Özne Bağlacı

Yüklem (fiil) + Özne

Bu bağlaçlarda yüklem her zaman fiil’i yanına alır.

deswegen: bu yüzden, bundan dolayı
deshalb: bu yüzden, bundan dolayı
trotzdem: e – rağmen
dann: sonra
danach: daha sonra
sonst: aksi taktirde, aksi halde

anlamlarına gelir.

Ich war gestern krank, deshalb kennte ich nicht kommen. (ben dün hastaydım, bu yüzden gelemedim)

Er hat kein Geld, trotzdem möchte er ein neues Haus kaufen. (onun parası yok buna rağmen yeni bir ev almak istiyor)

Ich habe Kopfschmerzen, trotzdem komme ich. (Baş ağrım var buna rağmen geliyorum)

Ich will zuerst ein Haus, dann will ich ein Auto kaufen. (Önce bir ev sonra da bir araba almak istiyorum)

Aynı Anlamda Olup Farklı Cümle Yapılarında Kullanılan Bağlaçlar

Bu tür yapılarda fiil cümlenin sonunda kullanılır. Bu bağlaçlar genelde cümle başında kullanılır. Normalde yan cümle ana cümleden sonra gelir fakat bu tarz bağlaçlar olduğunda yan cümle başta, ana cümle sonda olabiliyor. Konuşurken genelde yan cümlenin başta olması tercih ediliyor.

Wenn eş anlamlısı falls tır. “Eğer – se – sa – şayet” anlamında kullanılır.

Als üç farklı anlamı vardır fakat bağlaç olarak “iken” anlamında kullanılır. Diğer iki anlamı sıfatlarda karşımıza çıkacak. Orada “-den -dan” anlamında kullanılacak.

bevor: meden – madan önce
nachdem: den sonra
obwohl: e-rağmen
weil: çünkü – için (gündelik konuşma da daha çok kullanılır)
da: çünkü – için (iş hayatında daha çok kullanılır)
damit: için (“buraya gelmek için almanca öğreniyorum” gibi cümlelerde kullanılır)

Obwohl ich müde bin, bin ich zum Kurs gekommen. (yorgun olmama rağmen kursa geldim) (yan cümle + ana cümle şeklinde kullanıldı)

Obwohl ich keine zeit habe, will ich deutsch lernen. (zamanım olmamasına rağmen almanca öğrenmek istiyorum)

Wenn du willst, können wir zusammen Eis essen. (Eğer istersen dondurma yiyebiliriz.)

Wenn es dir passt, können wir uns in retaurant treffen. (Eğer sana uyarsa restoranda görüşebiliriz)

+ Warum bist du gestern Abend nicht gekommen? (dün akşan neden gelmedin?)
Weil ich gestern Abend krank war. (çünkü dün akşam hastaydım)

Als: iken

Geçmişte başımızdan sadece bir defa geçmiş olayları anlatırken “als” kullanılır. -iken anlamında kullanılır.

Geçmişte başımızdan geçen birden çok olayı anlatırken “wenn” kullanılır.

Als: den – dan (sıfatlarda komparativ (daha))

Ich bin lönger als du (ben senden daha uzunum)

Als: olarak

Ich arbeite als Ingenieur (ben mühendis olarak çalışıyorum)

Als: iken

Als ich in Deutschland war, habe ich Fahrrad fahren gelernt (Ben Almanyada iken bisiklet kullanmayı öğrendim)

Nachdem: den sonra

Burada önemli olan mutlaka iki zamanın olmasıdır. Tek kullanıldığı yer miş li geçmiş zamandır. Bu kelimeden sonra şimdiki ve gelecek zaman kesinlikle kullanılmaz. Her zaman iki farklı zaman kullanılmak zorundadır.

Örneğin bir rapor hazırlıyordunuz iki olay geçmişte gerçekleşti öncelik sırası vermek istiyorsanız sizi kurtaracak olan nahdem dir.

Nachdem Ich Nach Hause gekommen war, hat er angerufen. (ben eve geldikten sonra aradı) (benim eve gelmem ilk olay)

Bevor du gehst, mach bitte das Licht aus. (gitmeden önce lütfen ışığı kapat)

Während: esnasında

Çok kullanıçlı bir bağlaçtır. İki farklı eylemin aynı anda yapıldığını anlatmak için kullanılmaktadır. Kurulan iki cümlenin de aynı zamanda kullanılması gerekmektedir.

Aynı zamanda edattır. Edat olarak kullanıldığında ardından isim gelmektedir ve tek cümleden oluşur.

Wärend ich das Zimmer aufräumte, machte er ein Foto. (ben odayı topladığımda esnada o bir resim çekti)

Während der Sitzung rufte meine Frau an. (Toplantı esnasında eşim aradı) (edat olarak kullanılmıştır.)

Wenn: zaman

Wenn ich nach İstanbul fahre, esse ich immer Lahmecun. (İstanbula her gittiğimde lahmacun yerim)

Als ich in Istanbul war, habe ich Deutsch gelernt. (Ben İstanbuldayken Almanca öğrendim)

Obwohl ich Hunger habe, esse ich nichts (Aç olmama rağmen birşey yemiyorum)

Ich habe Hunger. Trotzdem esse ich nichts. (Ben açım buna rağmen yemiyorum)

+ Warum kommst du heute Abend nicht? (Bugün akşam neden gelmiyorsun)
– Denn ich muss arbeiten. (çünkü çalışmak zorundayım)
– Weil/da ich arbeiten muss.

Doppelte Konjunktionen (Çift Bağlaçlar)

Sowohl ……… als auch (hem ……… hemde)
Weder ……… noch (ne ……… nede)
Zwar ……… aber (Gerçi ……… ama)
Entweder ……… oder (Ya ……… yada)
……… nicht nur ……… Sodern auch (……… sadece değilde ……… aynı zamanda)
Je ……… desto (Ne kadar ……… o kadar) (Ne kadar ekmek o kadar köfte)

Ich kann Sowohl englisch als auch Deutsch sprechen (Ben hem ingilizce hemde almanca konuşabilirim)

Deutsch ist sowohl schwer als auch langwailig (Almanca hem zor hem sıkıcı)

Ich kann weder Englisch noch Deutsch sprechen (Ben ne İngilizce nede Almanca konuşabiliyorum)

+ Was möchten sie essen? (ne yemek istersiniz)
– Ich will sowohl Reis als auch Kartoffelsalat essen (Hem pirinç hem patates salatası yemek istiyorum)
– Möchtest du auch? (Sen de ister misin)
+ Nein, ich esse weder Reis noch Kartoffelsalat. (Hayır, ben ne pirinç nede patates salatası yerim)

Ich möchte zwar kommen, aber ich hab’ doch keine Zeit. (Size gelmek istiyorum ama zamanım yok)

Entweder kommst du mit, oder bleibst du zu Hause (Ya birlikte geliyorsun yada evde kalıyorsun)

Ich möchte nicht nur Deutsch lernen, sondern auch in Deutschland leben (Ben sadece Almanca öğrenmek istemiyorum aynı zamanda Almanya da yaşamak istiyorum)

Je mehr du arbeitest, desto mehr kannst du verdienen. (Ne kadar çok çalışırsan o kadar çok kazanabilirsin)